Fernando Santos’u geçmişten biliyoruz, ‘1-0 olsun, benim olsun’ felsefesini hiç değiştirmemiş, maalesef! Varsa – yoksa savunma… Olmazz, koca Beşiktaş’ın ruhuna ve formasına ters bu oyun anlayışı!
Bir Galatasaray’a, Fenerbahçe’ye bakın, bir de Kartal’a? Sürekli geri vites yaparsanız, pozisyona hasret kalırsınız. Elbette, hücum ve pres, çabuk oyuncularla olur, biliyoruz. Ağırlarla sınıfta kalırsınız! Yani, Rebiç ve Muleka tercihi bu anlamda doğru adrestir, Sayın Santos! Demem o ki, geçmişi unut, Kartal’ı prese ve hücuma dayalı futbol oynat, senin asıl işin bu unutma…
İyi ki Masuaku döndü de, sol kanatta sıkıntı ortadan kalktı. Onur’a kızanlar çok, Rosier’i mumla arıyor Kartal…
Koca ilk yarıya bakın, topla oynama yüzdesi Konyaspor’dan yana… Hücum oynayan, yine konuk takım… Dişe dokunur tek pozisyonu Semih’le yakaladı Kartal, onu da atamadı.
Valla, bu yarıya bakıyorum, pas yapan, hücuma çok adamla çıkan Konyaspor idi. Eee onlar da kırmızı hatta yakın… Alacağı her puan, kurtuluş reçetesi onlar için. Bu özelliklerine karşın, onlar da kısır bir ilk yarı geçirdi.
***
Kartal, ikinci yarıda vites yükseltir gibi oldu, biraz ofansa döndü, topla oynama yüzdesini kapatır gibi oldu, bu da üretime pozitif yansımalar yaptı.
Semih, iyisin hoşsun, yeteneklisin, çabuksun, Kartal’ın gol umudusun, eyvallah. Ahhh bir de şu basit kart görmezsen, ne güzel olacak! 49’da iki net pozisyon yakaladı Semih, ilkini atamadı, sonrasında Rashica’nın asistini kafayla gole çevirdi. Aman nazar değmesin.
Muçi ve Al Musrati henüz ısınma sürecinde, kumaşlarını tartışacak halimiz yok. 71’de Muçi yay üzerinde vurdu, kaleciden sekti, Cenk Tosun tamamladı, Kartal, farkı ikiye çıkardı. Kartal, sıkıntılı bir süreçten geçiyor; yeni bir hoca, yeni yüzlere zaman gerek ama lig bitecek neredeyse! Zirve treni çooktaannn kaçmış, geriye lig üçüncülüğü ve Türkiye Kupası kaldı. Zor ama imkansız değil…
Taraftarların Aboubakar’a tepkisine şaşırmadım, açıkcası, temelinde birçok faktör yatıyor, anlayana!