Rojin Kabaiş’in babası: ‘Şüpheli ölüm değil cinayet’

Van YYÜ Eğitim Fakültesi Öğrencisi Rojin Kabaiş’in Ölümüyle İlgili Adalet Talepleri Sürüyor

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü’nden 1. sınıf öğrencisi olan Rojin Kabaiş, 27 Eylül tarihinde kaybolmuş ve 15 Ekim’de cansız bedeni Van’a bağlı Mollakasım Mahallesi kırsalında bulunmuştur. Otopsi raporunda genç kadının ölüm nedeni suda boğulma olarak belirlenirken, baba Nizamettin Kabaiş, kızının ölümünün intihar olmadığını ve cinayet olduğunu iddia ederek adalet talep etmektedir.

Rojin’in ölümüyle ilgili devam eden soruşturma sürecinde, Baba Nizamettin Kabaiş, Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki Dağkapı Meydanı’nda bir kadın platformunun düzenlediği basın açıklamasına katılarak duygusal bir konuşma gerçekleştirmiştir. Baba Kabaiş, Rojin’in kaybolmasından sonra yapılan arama faaliyetlerine yönelik eleştirilerde bulunmuş ve “Van Üniversitesi’nden 24 kilometre uzaklığa götürülmüş, göl kenarına bırakılmış. 18 gün boyunca arama yapılmamış. İntihar süsü verilmiş ama halk bunu kabul etmiyor. Rojin, kesinlikle kendine zarar vermemiştir. Bu şüpheli ölüm değil, cinayettir” ifadelerini kullanmıştır.

“Rojin’in Sesi Hala Kulaklarımda”

Baba Kabaiş, konuşmasında kızının kaybolmasıyla yaşadığı acıları ve hissettiklerini dile getirmiş ve Rojin’in son konuşmalarını hatırlayarak, “Rojin’in sesi hala kulağımda yankı yapıyor. Ona ‘Ne getiriyim?’ dediğimde ‘Ne getirirsen getir’ demişti. O sesi unutamam” şeklinde duygularını ifade etmiştir. Ayrıca, kızının ölümüne dair cevapsız kalan soruların acısını yaşadığını belirten baba, adalet mücadelesi için kararlı olduğunu belirtmiştir: “Rojin’i 21 yaşına kadar kendi emeklerimle büyüttüm, Van’a okumaya gönderdim ama orada katledildi. Adalet istiyorum.”

Avukat Akengi’den Adalet Çağrısı

Rojin Kabaiş’in ölümüne dair yapılan açıklamalarda, avukat Raperin Akengi de adaletin sağlanması gerektiğini vurgulamıştır. Akengi, “Rojin Kabaiş’in cesedi 18 gün boyunca bulunamadı. Bu, arama kurtarma faaliyetlerinin yetersizliğini ve ihmali gösteriyor. Ayrıca, cesedin suda fazla beklemesi nedeniyle otopsi raporunda çürümeler meydana geldiği için önemli bulgulara ulaşmak mümkün olamamıştır” şeklinde açıklamalarda bulunarak, kamuoyunu süreci takip etmeye çağırmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir