Sanat piyasası dönüşüyor… ‘Osman Hamdi Bey aynı fiyata satılır mı’

Posted by

PANDEMİNİN ardından ‘Ah o günler’ demeyen sektör kalmadı gibi. Bu, sadece rakamsal boyutun değil piyasa dinamiklerinin de değiştiğini ifade ediyor. Araştırmalara göre 2023’te global sanat pazarında yapılan müzayedelerin toplam değeri 14.9 milyar oldu. Bu, bir önceki yıla göre yüzde 14 oranında düşüşü gösteriyor. Sanat ekonomisi uzmanları, piyasanın Uzak Doğulu alıcılar tarafından domine edilmeye başladığı, Batı’daki alıcıların ise yavaşladığı yorumunu yapıyor.

DUAYENE SORDUK

Biz de Türkiye’deki pazar dönüşümünü sanat koleksiyonerliğinin duayen ismi Güner Liman ile konuştuk. Piyasa onu, ‘Rahmi Koç’un sanat koçu’ olarak da tanıyor. Güner Liman ise, Nişantaşı’ndaki ‘dükkân’ında bir yandan ticaret bir yandan da ‘Taşınır Kültür Varlıkları Danışmanı’ lisansıyla sektöre koçluk yapıyor. İngiliz Christie’s de İslam eserleri konusunda Liman’ın mühürlü uzmanlığına başvuruyor.

INSTAGRAM MÜZAYEDELERİ

Güner Liman, sanat piyasasındaki dönüşüme öncelikle ‘mekân’ örneğiyle girdi: “Bir kere koleksiyoner olmanın yasal statüsü, kuralları var. Bunları yerine getirmek gerekiyor. Bunu bir kenara koyalım. Eskiden bu eserler nereden alınırdı? Kapalıçarşı, Kuledibi, Asmalı Mescit, Horhor, Nişantaşı… Müzayede evlerinde satış yapılıyordu. Ben 73 yaşındayım, 60 yılım Kapalıçarşı’da geçti. Şimdi piyasada Instagram gibi sosyal medya platformlarında müzayedeler yapılıyor. İçlerinde bu işi ciddiye alanlar var. Benim uzmanlık alanım İslam eserleri, özellikle tombaklar. Bana gelip danışıyorlar. Bu orjinal mi diye. Amaç sahteciliği önlemek. Bir eser eski mi yeni mi diye bana esnaf danışıyor. Eskiden kastımız, halk dilindeki gibi antika olması. Yapılış tarzının çok ustalıklı olması, yapıldığı dönemi yansıtması. Nadirlik de önemli. Koleksiyoner bunları müzayedelerden alacağı zaman ‘Güner Bey gördü mü, onayı var mı’ diye soruyor. Bazen kaşem oluyor, rapor yazıyorum.”

Liman’ın verdiği bilgilere göre sosyal medyada işi ciddiye alanlar da var, dolandırıcılık yapanlar da. Instagram’da haftada ortalama 20 müzayede yapıldığını belirten Güner, müzayede evinin geçmişinin, ruhsatlarının iyi araştırılması gerektiğinin altını çizdi.

FİYATLAR DÜŞTÜ

Koleksiyonerlerin tutkulu insanlar olduklarını vurguladı Güner Liman. Dönüşen piyasada alıcı kitlenin de çok değiştiği yorumunu yaptı. Küresel ekonomik durgunluğun sanat piyasasını da etkilediğinin altını çizerek, dönüşümü şöyle anlattı:

“20 yıl önce bir tombak eser 100 bin dolara satılmıştır ama bugün o fiyata kolay satılamaz. Örneğin Osman Hamdi Bey’in meşhur Kaplumbağa Terbiyecisi tablosu 5.5 milyon TL’ye satılmıştı (2019 eser satıldığında dolar ortalama 5.6 TL idi.) Bugün o parayı vermeyebilirler. Eserin değerini parası olan belirliyor. Bu parayı cepten çıkarırken birilerinin dikkatini çekeceksiniz. Ayrıca şirketlerin vergi avantajlarına bakmak lazım. Ve elbette da önemli. Dolar enflasyonu da var. Yine de talep düştüğü için eserler ucuzladı. Alıcı kitle değişti. Gümüşlere sardı piyasa. Daha çok tuğralı gümüşler, Avrupa porselenler talep görüyor. Ekonomik belirsizlik nedeniyle ürünlerimiz değer kaybetmeye başladı. Sanat eseri eğer para veren varsa kıymetlidir. Son üç yıldır sanat piyasası hareketli değil. Hareket var ama eski müzayedelerdeki satış grafiği ile bugünküler paralel değil.”

Bu eserlerin fotoğrafları Instagram hesaplarından alındı.

COLLECTION CLUP’TA 100 ÜYE VAR

Türkiye’de koleksiyonerlerin 2002’de kurdukları bir kulüp var. Adı Collection Clup, Başkanı ise Şerif Antepli. Ortalamada 100 üyeleri bulunduğunu söyleyen Antepli, “Kulübe alırken üç şartımız var; din, siyaset ve alım satım propagandası yapmayacak. Bu kulüpte sadece kültürel paylaşım yapılacak” bilgisini verdi.

Sosyal medyadaki müzayede platformlarının kendisine hitap etmediğinin de hemen altını çizdi Antepli. “Müzayede firmasının dürüstlüğü şart. Turgay Artam güvenirlik denilince ilk akla gelen isim” diyen Antepli, piyasanın artık birbirini tanımaya başladığını, bu nedenle küçük bir sorgulamayla dolandırılmanın önüne geçilebildiğini söyledi. Collection Clup Başkanı Antepli, “Bu iş tamamen güvene dayanır. Kataloğa giren ürün çok ucuzsa şüphelenmek gerekiyor” dedi. Güner Liman’ın Osman Hamdi yorumuyla ilgili görüşü ise şöyle oldu: “Evet katılıyorum, o eser bugün o fiyatı bulmayabilir. Şimdi çok alternatif var. Fiyatlardaki düşüş sanata yatırım dönemi için de fırsat olabilir. İyi araştırma yapıp iyi yatırım portföyü oluşturulabilir.”

FİYATLAR YÜZDE 50 DÜŞTÜ

Yeni jenerasyon koleksiyoner-sanayicilerden TURAŞ Gaz Armatürleri’nin patronu Gökhan Turhan da pandemiyle birlikte piyasanın sosyal medyaya ağırlık verdiğini söyledi. “O dönemde sahaya inemediğimiz için online müzayedeler çok keyifliydi” diyen Turhan, son dönemde yeniden geleneksel müzayedelere katılımın başladığının altını çizdi. Turhan, “Çünkü aldığınız esere el sürmeyince keyfi kalmıyor. Bizler o ortama girip o eserle bağ kurup satıcıyla sohbet edip süreci yönetmeyi çok daha fazla seviyoruz. Yani online platformlar gerçek sanat severleri tatmin etmiyor” diye anlattı bu durumu. Yine de Turhan’ın da ayda bir kez de olsa girdiği online müzayedeler var. Asıl sorunun ise ekonomik öncelikler olduğunun altını çizdi iş insanı. Piyasada talebin azaldığını belirterek şunları anlattı: “Ben son dönemde zaman bulamıyorum. Biraz dondurdum. Her cumartesi alışverişe giderdim. Bu yıl hiç çıkmadım. Talep az olursa fiyatlar da gevşer. Fiyatlarda düşme var. Alıcının şevki o fiyatı tetikler. Ciddi alıcılar sahadan çekiliyor. Piyasa daraldı. Dolar bazında yüzde 50-60 fiyat düşüşleri var. Bu, aynı zamanda fırsat da olabilir. Bankaya faize yatırana kadar antika almak da bir yatırım. Hem kültüre sahip çıkıyorsun hem de yatırım yapıyorsun. Para her zaman bulunur ama bu eserler bulunmaz.”

Gökhan Turhan

DOLAP GİBİ YERLER DE ÖNEMLİ

Güner Liman’a göre son dönemde öne çıkan ileri dönüşüm girişimleri de koleksiyonerlerin yakın takibinde. Dolap gibi platformlara dededen kalan antika bir kol saatinin de koyulduğunu belirten Liman, “Burada genellikle ürünler çok pahalı olmaz. Orta segment altı fiyatlara satılır. Antika piyasası daha çok taşınır kültür varlığı ticareti yapan esnafların elindedir. İstanbul’un çoğunluğu hâlâ bu dükkânları takip eder. Ama herkes böyle değildir. Müzayede izlemez adam. Hangi ürünün ne zaman çıkacağını bilmez. Bu esnafa gider. Esnaf dükkanda kendi müşterisine kendi malını satar. Piyasada şu anda 500 esnaf var. 10-15 mazeyedeci var. Esnaf müzayedeciyle de paylaşır, paslaşır. Bir de Balat’ta müzayede çarşısı oluştu. Orta ve alt segment antikacı pazarı oluştu. Emekleme devresinde bu piyasa. Ama her dönem kendi sanatsever kitlesini yaratır” dedi.

 

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir